Avrupa’nın Geleceği
Ukrayna savaşının çıkmasına sebep olan Avrupa birliği, bugün kendi geleceğini tartışıyor ve birlik ülkeleri bir türlü kendi aralarında birlik sağlayamıyorlar.
Rusya’ya karşı Ukraynayı kışkırtan AB bunun sonuçları ile bugün yüzleşmeye dahi yanaşmıyor fakat diğer taraftan, ekonomik olarak köşeye sıkışmış durumda.
Rusya’nın ucuz enerjisi ve hammaddesi ile ekonominin çarkları iyi işlerken bugün Amerikan’nın yüksek gümrük duvarları ile ne yapacağını bilmez bir şekilde strateji geliştirmeye çalışıyor.
AB, Asya ülkeleri ile ekonomik olarak rekabet etmekten çok uzaklar bilhassa Çin, Tayvan ve Güney Kore AB ülkelerinde pazar paylarını bir hayli artırarak araba pazarını ele geçirmiş durumdalar.
Diğer taraftan müthiş bir şekilde silahlanmaya bütçe ayırarak, ekonomik dengeyi sarsıyorlar, federal Almanya 120 milyar avro Askeriye’ye para ayırarak savunma harcamalarını artırdı.
Halbuki bu para ekonomik çarkın dönmesi için kullanabilirdi.
Fakat silah sanayi Ukrayna savaşı ile siyaseti kontrol altına almış gözüküyor?
Bilhassa Almanya 1945’ sonraki dönemden sonra silahlanmaya müthiş para ayırarak, silah sanayi burjuvasını sevindirecek ilk adımını atmıştır.
Almanya zaten bir burjuva demokrasisidir:
İstediğinize oy verebilirsiniz, güç dengesini değiştirmezsiniz!
Hangi hükümet iktidarda olursa olsun, gerçekten bir şey değişmez?
Temel meselelerde değişik bir şey göremezsiniz.
Eğitim sisteminde?
İş hayatında?
Emeklilik düzenlemesinde?
Altyapıda yatımlarında?
Ve diğer birçok alanda?
Devlete, egemen sınıflar hakim? İktidar onların elinde.
Kapitalizm ekonomiyi organize etmede ve yönetmede iyidir ve başarılıdır.
Avrupa birliği Ukrayna savaşında kaybolan paralar ile ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan tekrar Avrupa Komisyonu olarak, Ukrayna için 165 milyar avronun üzerinde ek fonun nasıl harekete geçirilebileceğine dair bir adım daha attı.
Ukrayna ,AB ülkeleri için derin bir kuyu belirsiz bir gelecek, ABD ve Rusya arasında pazarlık ülkesi ve AB sadece seyrediyor.
Savaşın ekonomik yükünü AB çekiyor masa pazarlığını ABD’e yapıyor?
Avrupa'nın geleceği savaş, siyasi gerginlikler ve ekonomik sıkıntılar ve uluslarası rekabet gibi zorluklarla karşı karşıyadır.
Avrupa birliği için şimdiden farklı senaryolar üretilmeye başlanmıştır, bir iç Avrupa birliği var ve diğer taraftan birde dış Avrupa birliği var.
AB resmi bir birlik olsada, alınan kararlar daha çok iç Avrupa birliği ülkeleri tarafından belirleniyor.
Tabiidir ki buda ayrımcılığa yol açıyor.
"Uygulanabilir uzlaşmacı" - Yeniden yapılandırılmış, dirençli bir AB gerekli fakat liderlik yapabilecek veya AB’yi yönlendirilecek bir ülke yok.
AB için iddialı stratejik egemenlikten esnek entegrasyona, parçalanmaya hatta geri çekilmeye kadar geniş bir olası gelecek yelpazesisi tartışılmaktadır. Avrupa birliği bir yol ayrımına doğru gitmektedir, jeopolitik güç kaymaları ve teknolojik aksaklıklar gibi dış zorluklar artarken, AB kendi içinde uyum, meşruiyet ve hareket kabiliyeti sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır.
Bu çok yönlü zorlukların üstesinden başarıyla gelmek için AB'nin kararlı ve stratejik bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir, AB ise çok hantal bir yapıya sahip.
AB bugün dünyada küresel bir lider olarak rolünü oynamaktan bir hayli uzak, eline geçen tarihi fırsatları değerlendirmek ve bunu bir fırsata çevirmek için geç kalmıştır.
Irak,Bosna,Ukrayna, Gazze savaşı gibi savaşlarda insiyatif alamayarak ABD’nin peşinden gitmiştir ve savaşın finansmanını ödemiştir.
Avrupa'nın geleceği, ortak çıkarları belirleme, siyasi uyumu güçlendirme ve AB'yi çok kutuplu bir dünyada belirleyici bir güç haline getirme konusunda maalesef hep çekingen davranarak kafasını kuma gömmüştür.
"Avrupa'nın inşa ettiği ve edildiği dünya artık yok."
Dünya’da güç dengesi değişiyor, siyasi,ekonomi ve Askeri güçler yer değiştiriyor fakat Avrupa birliği dünyada olayları iyi okuyamıyor ve buna göre politika belirleyemiyor.
Hami Ramazan Özdemir












Yorumlar