AK PARTİ KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞI
25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI
MÜCADELE GÜNÜ
BASIN AÇIKLAMASI
Değerli Basın Mensupları
Kıymetli misafirler
Bugün 25 Kasım… kadına yönelik şiddete karşı yükselen kararlılığımızı,
dayanışmamızı ve sorumluluk anlayışımızı simgeleyen bir gün.
Ancak biz bu mücadeleyi sadece bir günle sınırlamıyoruz. Biz, bu davayı;
kadının izzetini, çocuklarımızın geleceğini, ailenin onurunu, milletimizin
dirliğini koruma davası olarak görüyoruz.
Ve AK Parti Kadın Kolları olarak, 81 ilde eş zamanlı biçimde diyoruz ki:
Kadına yönelik şiddet; kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin,
hangi gerekçeye sığınılırsa sığınılsın, asla ve asla kabul edilemez bir
insanlık suçudur.
Değerli basın mensupları,
Şunu açıkça ifade etmek isteriz: Bugün Türkiye’de kadına yönelik şiddetle
mücadele; bir iyi niyet beyanından ibaret değildir, bilakis AK Parti
iktidarlarının tam 23 yıldır adım adım inşa ettiği bir devlet politikasıdır.
2002 seçim beyannamemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleyi açıkça
ortaya koyarak bu alanda kapsamlı bir dönüşüm başlattık. Aradan geçen 23
yılda hukuki altyapıyı güçlendirdik, cezai yaptırımları artırdık, koruyucu ve
önleyici mekanizmaları yaygınlaştırdık.
Hukuki çerçeveye baktığımızda; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına
Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, bizim dönemimizde çıkarılmış;
kadına yönelik şiddetle mücadelede tarihi bir dönüm noktası olmuştur.
Avrupa’nın pek çok ülkesinde koruma kararları için haftalarca beklenirken;
Türkiye’de 6284 sayesinde, elektronik kelepçe, uzaklaştırma tedbirlerinin
yanısıra barınma, psikososyal destek gibi mekanizmalar derhal devreye
sokulabilmektedir.
Elbette hiçbir kanun, tek başına toplumsal bir sorunu sihirli değnekle
çözemeyecektir. Ancak AK Parti iktidarları, “kadına yönelik şiddetle
mücadelede hukuki, kurumsal ve fiilî korumayı en üst seviyeye çıkaran
iktidar” olarak tarihe geçmiştir.
Bugün elimizde sadece kanunlar değil, aynı zamanda güçlü bir strateji ve
koordinasyon yapısı vardır.
25 Kasım 2023 tarihinde yürürlüğe giren “Kadına Yönelik Şiddetle
Mücadele” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, devletin en üst
makamından “Bu ülkede kadına yönelik şiddete sıfır tolerans” beyanının
yazılı bir belgesidir.
Bu Genelge ile:
- Kadına yönelik şiddetle mücadelede tüm kurum ve kuruluşların
sorumlulukları açıkça tanımlanmış,
- Kurumlar arası koordinasyon ve veri paylaşımı güçlendirilmiş,
- İllerdeki faaliyetlerin düzenli olarak izlenmesi ve raporlanması
zorunlu hâle getirilmiştir.
On İkinci Kalkınma Planı’nda, kadınların güçlenmesi ve kadına yönelik
şiddetle mücadele, planın ana eksenlerinden biri hâline getirilmiştir.
Böylece:
- Kadının eğitime, istihdama, karar alma mekanizmalarına katılımı,
- Her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, devletin kalkınma
vizyonununun vazgeçilmez unsuru haline gelmiştir.
Kurumsal tarafta da çok net bir tablo vardır:
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurularak
daha etkin ve kapsayıcı bir yapıya kavuşturulmuştur.
- Bu Kurulda Aile, Adalet, İçişleri, Sağlık, Millî Eğitim başta olmak
üzere ilgili tüm bakanlıklar, kurumlar ve sivil toplum temsilcileri bir araya
gelmekte,
- Ülke genelindeki veriler, sahadan gelen raporlar, Meclis Araştırma
Komisyonu’nun tespitleri ışığında politikalar sürekli güncellenmekte,
- İl Koordinasyon Kurulları ile merkezden yerele uzanan bir takip ve
izleme mekanizması işletilmektedir.
Kısacası; AK Parti döneminde kadına yönelik şiddetle mücadele;
kanunlardan kalkınma planına, Cumhurbaşkanlığı genelgelerinden
koordinasyon kurullarına kadar bütünüyle kurumsallaşmış ve bütüncül bir
bir devlet politikası hâline gelmiştir.
Ancak biz sadece kâğıt üzerinde düzenleme yapan bir siyasi hareket değiliz.
Biz sahaya inen, sonuç üreten bir siyasi hareketiz.
KADES bunun en somut örneklerinden biridir:
Kadınların hayatına doğrudan dokunan bir güvenlik zırhıdır.
- 8 milyon 990 bin kadın tarafından indirilmiş,
- İhbarlar tek tuşla alınmış,
- Kolluk birimlerimiz olay yerlerine ortalama 6 dakika kadar kısa bir
sürede ulaşarak koruyucu ve önleyici tedbirleri hayata geçirmiştir.
ŞÖNİM ve kadın konukevleri de bu mücadelenin omurgasıdır.
Ülke genelinde;
- ŞÖNİM’ler 7/24, başvuran her kadına barınma, rehberlik,
psikososyal destek, hukuki yönlendirme ve izleme-takip hizmetleri
sunmakta,
- Kadın konukevleri ve ilk kabul birimleriyle birlikte, şiddet mağduru
kadınlara ve beraberindeki çocuklara güvenli bir sığınak olmaktadır.
Kadına yönelik şiddetle mücadele merkezleri, sosyal hizmet merkezleri, aile
destek merkezleri, il ve ilçe düzeyindeki kadın irtibat noktalarıyla mahalle
mahalle, sokak sokak yaygınlaştırılmıştır.
Biz sadece bina açmıyoruz; aynı zamanda kapı kapı dolaşıyoruz.
Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) kapsamında, 208.525 hanede
kadına yönelik şiddetle mücadele hakkında yüzyüze bilgilendirme
görüşmeleri yapılmıştır.
Ayrıca ALO 183 Şiddetle Mücadele Hattı üzerinden yapılan her başvuruda
uzman ekipler tarafından, risk altındaki kadınlara anlık ve bütüncül destek
sağlanmaktadır.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede en kritik aşama olan “veriye dayalı
politika üretimi” için bu yıl yeni bir döneme giriyoruz. Sayın
Cumhurbaşkanımız tarafından bugün açıklanacak olan 2026–2030 dönemini
kapsayan 5. Ulusal Eylem Planı, dijital şiddet, risk analizi, erken uyarı
sistemleri ve izlenebilir politikalara odaklanan çok boyutlu bir çerçeve
sunmaktadır. Bu plan, kadınların güvenliği için kurumsal kapasiteyi
derinleştirirken toplumsal katılımı da güçlendiren bir vizyonla tasarlanmıştır.
Ve biz AK Parti olarak diyoruz ki:
Bu kurumsal yapıyı, bu istatistikleri, bu sahadaki emeği; Sayın
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tam 23 yılda ilmek ilmek ördük.
Kıymetli basın mensupları,
Konuşmak kolaydır. Bildiri yayımlamak kolaydır.
Zor olan ise kadına yönelik şiddetle mücadeleyi kâğıt üzerinde olmaktan
çıkarıp; uygulamada, sahada, KADES çağrısında, ŞÖNİM kapısında, kadın
konukevinin sıcak odasında ve bu mücadelenin her satırında
gösterebilmektir.
Bizler AK Parti Kadın Kolları olarak bu mücadelenin sahadaki en güçlü
paydaşıyız. 81 ilde, 922 ilçede, milyonlarca kadına ulaşan yapımızla, hem
farkındalık çalışmalarını yürütüyor hem de risk altındaki kadınlara destek
olabilecek tüm mekanizmaların doğru şekilde işletilmesi için durmadan
çalışıyoruz. Kadınların sesi olmak, ihtiyaçlarını devletimizin ilgili
kurumlarına iletmek, politika üretmek ve çözüm mekanizmalarının
güçlenmesine katkı sunmak en temel sorumluluğumuzdur.
Bu doğrultuda Kadın Kolları olarak KADEM ile yaptığımız iş birliği
kapsamında iki ayrı başlıkta “Güven Toplumunun İnşası: Şiddetin Anatomisi
ve Çözüm Yolları” ile “İki İnsan” eğitim programlarını 81 ilde başlatıyoruz.
Bu eğitimlerle şiddetsiz bir toplum idealine katkı sunan bilinç ve farkındalık
çalışmalarımızı güçlendirmeye devam ediyoruz.
Kıymetli basın mensuplarımız,
Kadınların her alanda güçlendirilmesi, şiddetle mücadelenin en önemli
unsurlarından biridir. Bu nedenle bir yandan koruma mekanizmalarını
güçlendirirken bir yandan da kadınların ekonomik, sosyal ve toplumsal
hayatta daha görünür ve güçlü olmasını sağlayacak politikalar üretmeye
devam ediyoruz.
Bu bilinçle, kadın istihdamını artıracak, girişimcilik fırsatlarını
güçlendirecek, eğitim ve mesleki gelişim imkanlarını yaygınlaştıracak
projeleri bir bir hayata geçiriyoruz. Bugün kadınların iş gücüne katılım oranı
%36,6 seviyesine ulaştı, üst ve orta düzey yönetici pozisyonlarındaki oranı
ise %20’yi aştı. Parlamentoda kadın milletvekili oranı %20'lere, kadın
girişimcilerin oranı ise %18'lere ulaştı. Bu rakamlar, kadınların sadece aile
ve özel hayatlarında değil, toplumsal karar alma süreçlerinde, iş dünyasında
ve kamusal alanda da giderek daha güçlü bir şekilde var olduklarını
göstermektedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, siyasi hayatı boyunca, her
daim Kadının, bu ülkenin siyasetinde “ek” bir başlık değil, asli özne
olduğunu savunmuştur..
Bugün kadınların siyasette, karar alma mekanizmalarında, eğitimde,
istihdamda, bürokraside, sivil toplumda ulaştığı düzey; tesadüflerin değil, bu
vizyonun sonucudur.
Değerli kardeşlerim,
Kadına yönelik şiddet tüm dünyanın ortak meselesidir. Bu nedenle
mücadelemiz evrensel bir mücadeledir.. Bu çerçevede özellikle şunu
vurgulamak isterim:
Gazze, Doğu Türkistan ve Ukrayna başta olmak üzere kadın ve çocuklara
yönelik her türlü saldırıyı lanetliyor; dünyanın neresinde olursa olsun
kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddete karşı uluslararası toplumu
acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.
Kıymetli basın mensupları,
Bütün bu mücadele aynı zamanda bir zihniyet mücadelesidir.
Kadın ve erkeğin her alanda birbirini tamamladığı bilinciyle buradan
erkeklere de sesleniyoruz:
Evinizde, iş yerinizde, sokakta, sosyal medyada… Kadına yönelik sözlü,
psikolojik, ekonomik, dijital ve fiziksel şiddete karşı ses çıkarın. Susan
değil, duran değil, “dur” diyen olun. Bu mücadelede en büyük pay şüphesiz
ki erkeklerindir.
AK Parti Kadın Kolları olarak; inancımızın, kültürümüzün ve
medeniyetimizin asla kabul etmediği kadına yönelik şiddeti siyaset üstü bir
mesele olarak değerlendiriyor, açık ve net bir şekilde reddediyoruz.
Değerli basın mensupları,
AK Parti Kadın Kolları olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde daha
adil, daha güvenli bir hayatı güçlü kadınlarla birlikte inşa etmeye devam
edeceğiz.
Sözlerime son verirken ifade etmek isterim ki; hiçbir kadın kendisini çaresiz
hissetmeyene kadar; bu topraklarda kadına yönelik şiddet tamamen son
bulana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi, 25 Kasım
vesilesiyle Türkiye’nin dört bir yanından yükselen güçlü bir sesle bir kez
daha ilan ediyoruz.
Ve tüm kadınlara “yalnız değilsiniz” diyoruz.
Saygılarımla
.jpg)

.jpg)









Yorumlar
Yorum Yap