Ortaokul... Çoğu zaman hızlıca geçiştirilen, 'çocukluk bitti, ergenlik başlıyor' arasında sıkışmış bir zaman dilimi. Oysa, tıpkı evin ortanca çocuğu gibi, sessiz sedasız kimliğimizin en derin tohumlarının atıldığı, farkında bile olmadığımız bir devrim sahnesiydi. Peki, siz ortaokul yıllarınızdan geriye dönüp baktığınızda ne görüyorsunuz? Silik hatıralar mı, yoksa bugünkü 'siz'in temellerini mi?

O kadar önemli bir dönem ki!

Nereden başlayayım diye düşünürken aklıma ortanca çocuklar geldi. Evin büyüğü evin en gözdesi, evin küçüğü evin en şımarığı, evin ortancası ise evin en unutulmuşu olarak biliriz. Ortaokul, hayat yolculuğumuzda çoğu zaman gözden kaçırdığımız, sessiz bir dönemeç gibidir.

İnsanlara sorsak, ortaokul döneminden neler hatırlıyorsunuz; arkadaşlarınız, neler öğrendiniz, fiziksel olarak nasıldınız, hayalleriniz var mıydı...? Bu sorulara verilen cevapları merak etmiyor değilim ve acaba ne kadar cevap verilebilir?

Siz ortaokul yıllarınızdan en çok ne hatırlıyorsunuz?

Bu dönemin özelliklerini hatırlayalım:

  • Büyüme hızı genellikle yavaştır ancak dönemin sonuna doğru (kızlarda erken, erkeklerde biraz daha geç) ergenlik büyüme atağı yaşanabilir.
  • Boy uzaması hızlanır, kilo artışı da görülür.
  • Hormonal değişiklikler başlar ve bu durum hem fiziksel hem de duygusal değişikliklere yol açar. Kızlarda adet döngüsü başlayabilir.
  • İskelet ve kas sistemi gelişmeye devam eder.
  • Motor beceriler genellikle iyice gelişmiştir. Çocuklar koşma, zıplama, tırmanma gibi hareketleri iyi yapabilir ve sporun çeşitli dallarına ilgi duyabilirler. İnce motor becerileri de gelişmeye devam eder.
  • Dış görünüşe önem verme artar. Kişisel temizlik ve giyim kuşam daha önemli hale gelir.
  • Soyut düşünme becerisi gelişmeye başlar. Olayları ve durumları farklı açılardan değerlendirebilir, neden-sonuç ilişkilerini daha iyi anlayabilirler.
  • Mantıksal düşünme güçlenir. Tartışmaktan, fikirlerini ifade etmekten hoşlanırlar. Mantık oyunlarına ilgi duyabilirler.
  • Problem çözme becerileri gelişir.
  • İlgi alanları genişler. Bilgisayar, matematik, fen bilimleri gibi alanlara ilgi artabilir. Sanatsal ve kültürel etkinliklere (resim, müzik, şiir, dans) ilgi de artabilir.
  • Benmerkezci düşünce azalmaya başlasa da, ergen benmerkezciliği olarak bilinen "düşünce çakışması" görülebilir.
  • Dikkat süresi uzar ve odaklanma becerisi gelişir.
  • Bellek güçlenir.
  • Akran ilişkileri büyük önem kazanır. Arkadaş grupları öncelikli hale gelir ve ailenin etkisi azalmaya başlayabilir.
  • Grup içinde kabul görme isteği artar.
  • Empati becerisi gelişir. Başkalarının duygularını anlama ve paylaşma yeteneği artar.
  • Sosyal kurallar ve normlar daha iyi anlaşılır.
  • İletişim becerileri gelişir. Sadece söylenenleri değil, vücut dilini de anlamaya başlarlar.
  • Karşı cinse ilgi uyanmaya başlayabilir.
  • Milli hisler ve değerler önem kazanmaya başlar.
  • Grup çalışmalarına eğilim artar.
  • Kimlik arayışı yavaş yavaş başlar. "Ben kimim?" sorusu zihinde belirmeye başlayabilir.
  • Bağımsızlık isteği artar. Aileden daha fazla özerklik talep edebilirler.
  • Duygusal iniş çıkışlar yaşanabilir. Hormonal değişiklikler ve sosyal etkileşimler duygusal dalgalanmalara neden olabilir.
  • Özgüven önemli bir konu haline gelir. Fiziksel görünüm, akademik başarı ve sosyal ilişkiler özgüveni etkileyebilir.
  • Mahremiyet duygusu gelişir.
  • Savunma mekanizmalarını kullanmaya başlayabilirler (suçu başkasına atma, model alma, hayal kurma gibi).
  • Doğru ve yanlış kavramları daha netleşmeye başlar ancak akran etkisiyle bu kavramlar zaman zaman sorgulanabilir.
  • Mükemmeliyetçilik ve eleştirel yaklaşım görülebilir. Hem kendilerine hem de başkalarına karşı eleştirel olabilirler.

Ortaokul dönemi, bireyin yetişkinliğe doğru attığı önemli adımların atıldığı, hızlı değişimlerin yaşandığı bir süreçtir.

Çocuklarımız ortaokul döneminde 4 yıl boyunca okula gidiyor ve toplamda 1460 gün böylece geçiyor. Bu yaşlarda çocuklarımızın el becerisi, problem çözme becerisi ve üretim becerisinin geliştiği dönem ve ne kadar üretiyorlar? Ne kadar soru sorabiliyor, hata yapmasına izin veriliyor, fikir üretebiliyorlar mı? Yoksa öndekinin ensesine bakarak sistemin gerektirdiğini mi yerine getiriyorlar? Ne kadar kitap okuyorlar, ne düzeyde konuşabiliyor, temel matematik becerileri ne kadar gelişiyor? Yoksa hep bilgi depolamaya mı çalışıyoruz?

Her gün hep aynı rutin: “Erken kalk, yolda vakit kaybet, sırada otur, test çöz, ödev yap, yeni günde tekrar başa sar.” Kendini keşfetmesine ne kadar izin veriyoruz? Bu 4 yıl nereye gidiyor ve geriye ne kalıyor?

Kalın sağlıcakla.

Kaynakça:

Yapay Zeka (Gemini)

Kadir BAYŞU